“Ey devletlû, şevketlû, heybetlû, haşmetlû, kudretlû tacidar hazretleri!”
“Ey, uçsuz bucaksız adem ve zulmet diyarının canlı firavunu! Sen bir vücûd değil, bir (espri), bir hâlet, bir keyfiyet, bir ruh çizgisisin; ve memleketimizde hükmeden bir zümrenin teker teker ruhlarına hükmetmektesin! Bizi çoluk çocuk, genç ve ihtiyar, kadın ve erkek peşine takmış, dilediğin istikamete sürüklemektesin! Emrediyorsun; on bin kişi kuru ekmek bulamıyor ve on tüccar kâğıt paralarını çeki taşıyla tartıyor!
Emrediyorsun; yalnız rakı sarfiyatı ayda 800 tona çıkıyor ve yüz binlerce kişi kaldırımlar üstüne ciğerlerini kusuyor! Emrediyorsun; hayır cemiyetlerinin oynattığı kumarlardaki (kanyot) paraları “Etyemez” semtinin yarım asırlık bütçesini aşıyor. Suiistimal, rüşvet, iltimas, ihtikâr, ihtilâs, vurgunculuk, soygunculuk, inkâr, ihanet, hıyanet, cinayet, fuhuş, hastalık, riya, iftira, alkış, an sadık ev en gözde nazırların... Bunlardan bir tanesi vazifesinde kazara küçük bir ihmal gösterse, derhal öbürleri tarafından sana jurnal edileceğini ve bizzat kendilerinin bile yanlarında münezzeh kalacağı işkenceciler ellerinde inim inim inletileceğini bilir; ve gününü gün etmek için sana kul köle olmaktan başka hiçbir çıkar yol olmadığını pek güzel hesap eder. Kurduğun jurnal ve casusluk şebekesi, havalardaki radyo mevceleri manzumesinden daha girift ve korkunçtur. Korkmuş palamut fiyatına kiraladığın vicdanlar önünde, anne oğlundan ve baba kızından emin değildir.
Bütün bunları bir tarafa bırakalım ve haklarında hiçbir şikâyet sesi çıkarmayalım! Yalnız bize çok giran gelen bir nokta var; sadece o husustaki şikâyetimizi dinle ve bize çalımet!
Senden rica ediyor, istirham ediyor, niyaz ediyoruz! Hesab gününe kadar elinden ne gelirse yap, bizi nasıl payûmal ve tarumar edersen et! Bütün bunlar senin tabiî fiilin ve yolundur. Her şeyi yap, yalnız senin zuhurundan beri hayret ve dehşetten çatlattığın şeytan aşkına, seni tenkit edenlere saltanatçı damgasını vurmaya kalkışma! Yahu, bu kadarı nasıl olur; sen dururken bütün zulüm ve ceberruttiyle saltanatçı olmak kimin haddidir?”
(Borazan, sayı 3 - 1947)
NFK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
~ Anonim Olarak Yorum Yapabilirsiniz
~ Yorumlarınız Onaylandıkdan Sonra Gösterilir